* Nasıl gidiyor hayat?

-babalardayım…

* İstanbul’dan bakınca Anadolu nasıl görünüyor?

– Ezik görünüyor.

* Sence Anadolu ne anlam taşıyor?

– Umarım romantik bir cevap beklemiyorsundur. Ben Anadolu’yu aşmamız gerektiğine inanıyorum. Taşını da, toprağını da mantalitesini de aşmalıyız. * Son dönem gelişen olaylar ve Müslümanlar… Kuşatma altındayız; silahsız. Bizi kuşatanların ellerinde ise müthiş silahlar var. “Çarpışalım” diyemeyiz. Teslim olmamız, yani kendimiz olmaktan vazgeçmemiz de mümkün değil. Geriye dua kalıyor. İnfak en güzel duadır. İçimizdeki yoksullar hakkıyla gözetirsek, hayırda adam gibi yarışırsak, Allah’ m bereketi hasıl olur. O bereket yolumuz açar. Bu arada,” Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımız yere sağlam bastır ve bizi küfre sapanlarına karşı koru” diye dua etmeyi de ihmal etmemeliyiz. Netice-i kelam: İçinde bulunduğumuz durumun içinden matematikle çıkamayız.

* İslamcı kesim demokrasiye vurgu yapıyor…

– Sahici bir tutum olmasını diliyorum. Demokrasiye ihtiyacımız var.

* Özgürlük, adalet ve erdemli bir toplum taleplerine ne dersin?

– Olur inşallah. Bu tür sloganları diri tutmak lazım. Yoksa meydan Anadolu Aslanlarına kalır. Ve

Anadolu Aslanları bizi ancak yeni bir Japonya ya veya yeni bir Kore’ ye götürebilirler. Allah korusun!”

Onun arabası var, ama maalesef ruhu yok “şarkısına konu olmak istemiyorum. Bakmayın etraflarında estirilen mistik rüzgarlara; Japonlar da Koreliler de çinkodan hayatlar yaşıyorlar. Soğuk.

* Bosna ile olan ilgini biliyoruz, son durum nedir?

– Boşnak ordusunun kontrolündeki yerlerde Sırplar ve Hırvatlar gayet rahatlar. Müslümanlar’ dan onların mallarına, ırzlarına, canlarına hiçbir zarar gelmiyor. Söz konusu yerlerde üç toplumun bir arada yaşaması için entelektüel bir çabaya filan gerek yok; Müslümanın borusu Öttüğü müddetçe asayiş zaten berkemaldir. Buna mukabil Sırp ordusunun kontrolünde ki yerlerde Boşnak ve Hırvat’lara. Hırvat ordusunun kontrolün deki yerlerde ise Boşnak ve Sırplara hayat hakkı tanımıyor. Bu durum entelektüel çabalarla değiştirilemez. Zaten mezkûr çabalar. Uluslararası Topluluk dediğimiz nesne tarafından, sadece Boşnakların kontrolündeki topraklarda sergileniyor. Sırp tarafına Sırp tarafı, Hırvat tarafına da Hırvat tarafı diyorlar. Fakat sıra Boşnak tarafına geldi mi. Üç toplumun altı çiziliyor. Yani Boşnaklar, söke söke kontrolüne aldıkları topraklar üzerinde, yendikleri adamlarla aynı seviyeye çekilmeye çalışıyorlar. Uzun ve karışık bir hikaye…Böyle şeyleri iftardan sonra konuşmak lazım.

* Aliya ne yapıyor?

– Bilge Kral Aliya Izzetbegoviç bu yıl yapılması planlanan Başkanlık seçimlerine katılmamayı düşünüyor.” Yoruldum” diyor. Kim bilir, belki işlerin kendisi olmadan da yürüdüğünü görmek istiyordur. Allah selamet versin. Dünyada en çok sevdiğim insanlardan biridir Aliya bir ahlak abidesidir.

* Yeni Şafak’ın zarar ettiği ve kapanacağı söyleniyor…

– Zarar ettiği doğru. Ama patronlarımız gazeteyi kapatmayı düşünmüyorlar.

* Davet etsek icabet eder misin?

– Bir kere gelmiştim. Gene gelirim inşallah. Allah’ ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Önceki İçerikGözlerin Yine Eylül Kokuyordu
Sonraki İçerikMEHMET EFE