Editörün Mesajı

Yolcu Dergisi’nin uzun soluklu yolcuğunun en başından beri dergimizde
bizimle beraber olan yol arkadaşımız, kardeşimiz, kalbe dokunan duyguların vizyoneri

Ömer İdris AKDİN

“Çiçek gibi bir zaman. Uzadıkça uzuyor gölgelerimiz; ikindi.
Eli ellerimizin üstünde gelmekte olan bir vakte doğru akıyoruz.”

Selamünaleyküm

     Ne güneşe sırtını dön ne de gölgene ihanet et. Sabahın er vaktinde arınmaya: Ve’l asr! Zaman öğleye yaklaştığında, zorluklar anında, zor anında arı duru bir yürekle: İnşirah! Ayet ayet akan dualardan kendine bir menzil edin. Gözyaşın yanaklarına dokunduğunda bakışlarının pası silinmiş olsun. İyi görmelisin. Başkasının göstermek istediklerini değil sen görmelisin. Gittikçe harlanan yangın hesap gününü yakınlaştırıyor çünkü. Aklını başından alan “yalan” zihnini bulandıran “zehir” nutkunun tutulmasına yol açan “ihanet” kalbini ele geçirmemeli; asla! Çünkü senin yüreğin bu kadim topraklarda, bu İbrahim’i topraklarda, bu Hüseynî topraklarda dem tuttu. Allah için, özgürlük için adalet için ve bütün insanlık için bu namussuzlara “insanlığın son adası”nı parçalamak isteyen küresel alçaklara karşı yükseltilecek yeryüzünün onuru sende kaim.

    Seni asalaklaştırma, böcekleştirme ve kimliksizleştirme adına globalizm ile kucak kucağa yapılan ne varsa; bu anlamsızlaştırma ve gayesizleştirme bezirganlığı samimiyetin ölçüsünde buharlaşacak. Çok iyi bilmelisin. Bir bilinç evreni oluşturmak, bilmenin erdem haline geldiği makamdır. Çevreni kuşatarak senin için onulmaz zindanlar hazırlayanlar için hesapların üzerindeki bir hesaba tutunmadıkça kurtuluş arama. Sana cücelik rolünü biçerek insanlığından soyunmanı öngören senaryoların albenisini ancak böyle suratlarına çarpabilirsin. Bunu yapmalısın. Bunu, göz, gez, arpacık sirke dönüştürmeye çalıştırdıkları dünyayı fark ederek. Özgürlük adı altında ürettikleri müptezel alemlerine tükürerek yapmalısın. Sözün en güzel söz ile bilenmiş anlamı böyledir. Çünkü küresel ihtirasın nimetlerine ram olup ucuzlaşan, inancını az bir pahaya satarak münafıklaşan türün ipini çekecek olan da sensin.

     Akşama kavuştuğunda dingin bir ruha yaslanmış gibi. Bir ayet taze bir inişle iniyormuş gibi arı-duru geceye selamı taşı. Çünkü bir işi bitirdiğinde diğerine yönelirken göstereceğin sebat, selameti kalbinde barındıracak. Kimse artık kimse içinde büyüttüğün kuşun enginlere kanatlanmasına engel olamayacak. Nereye dokunsan kandan bir iz taşıyan ellerini bu coğrafyanın kaderi olarak belletmek isteyenlerin tedrisine kulak asmayacaksın. Çünkü karanlığa en koyu karanlığa yaklaşıyorsun. Biraz daha acı örselenmiş ruhuna daha fazla zarar veremeyecek. Doğudan yükselen ışığın en son noktası sende mukim. Ötesi yok. Ötesi Yec’üc Mec’üc. Ötesi kirli angarya. Ötesi Cehennem’in dibi!

   Şimdi gecenin bir vakti kalk ve gökyüzünün kalbini dinle. Ufkun derinleşsin, bakışın keskinleşsin. Duanda bize de yer ayır.

Aleykümselam.