adım tonguç olsa
suyun başında imtiyazlı
arkamda zinde güçlerin ferahlığı
cumhuriyet baloları benim beyaz ellerimden sorulsa
adım muhlis olsa
bir dergaha dadansam versem neyim var neyim yoksa
tutmasam bayanların çiçek parmaklarını
bir pir-i faninin gölgesinde yaslansam huzura
adım haydar olsa
devrimci bir heyecanla şehrin dehlizlerinde yasak planlar yapıp
masum insancıkların yaralanan yanlarıyla beslenerek
yürüsem beyaz ellere ve coplara inat
eşitlik adalet hak emek
ölüme hapse veya holdinge dek
adım kürşat olsa
legal bir korumacı hevesle
ve de trafik polislerinde olmayan bir iş bilinciyle
parmağın işaret ettiği haydarı sıkıştırıp yurdun köşesinde
ihanetin cezasını kessem
adım baran olsa
yanan köylere, ölen çobanlara
ve en zengin topraklardaki sefalete kurşun sıkıyorum zannıyla
annesinden ve de yarinden izinsiz alsam bir erin toy canını
adım ercüment olsa
tabulardan ve kaygılardan uzak olanı biteni izlesem gülümseyerek
bir gün bir konferansa öbür gün dinletiye
tatillerde yol nereye ben oraya
adım ahmet olsa
fakir bir ailenin mesih yüküyle
okuyup adam olsam ve diplomamı
son nefesinden önce yetiştirebilsem köydeki babama
adım ne olursa olsun masum ya da suçlu sayabilir misiniz
kayda değer bulur musunuz düştüğüm şerhleri
adım erdinç olsa anlayabilir misiniz beni
